Endoskopik Ultrason (EUS) ile Pankreas Kanseri Tedavisi
Pankreas kanseri, geç evrede teşhis edilmesi nedeniyle tedavisi zor olan ve yüksek ölüm oranlarına sahip bir kanser türüdür. Ancak son yıllarda tıbbi teknoloji alanındaki ilerlemeler, pankreas kanseri tedavisinde yeni umut ışıkları doğurmuştur. Bu alanda ülkemizde bir ilke imza atan Prof. Dr. Yaşar Çolak ve ekibi, endoskopik ultrason (EUS) ve radyoaktif fosfor-32 kullanarak pankreas kanseri tedavisinde devrim niteliğinde bir tedavi yöntemi geliştirmiştir.
Pankreas Kanseri Nedir?
Pankreas kanseri, pankreas hücrelerinin kontrolsüz büyümesi ile oluşan bir kanser türüdür. Pankreas, sindirim enzimleri ve hormonlar üreten hayati bir organdır; ancak konumu gereği derinlerde yer alır ve erken evrede belirti göstermediğinden çoğu vakada geç teşhis edilir. Bu nedenle pankreas kanseri, genellikle diğer organlara yayılmaya başladığında fark edilir. Bu durum, cerrahi müdahale gibi tedavi seçeneklerini sınırlı hale getirir ve tedavi sürecini zorlaştırır.
Belirtileri genellikle ileri evrede ortaya çıkan pankreas kanserinde kilo kaybı, karın ve sırt ağrısı, iştah kaybı ve sarılık gibi semptomlar görülebilir. Tanı konulması zor olan bu kanser türünde, erken teşhis yapılabilmesi büyük önem taşır; ancak pankreasın anatomik yapısı nedeniyle geleneksel yöntemler her zaman yeterli olmamaktadır. Bu noktada, endoskopik ultrason (EUS) gibi ileri görüntüleme teknikleri devreye girer.
Endoskopik Ultrason (EUS) Nedir ve Nasıl Çalışır?
Endoskopik ultrason (EUS), sindirim sistemi organlarının detaylı olarak görüntülenmesini sağlayan ve kanserin teşhisinde yüksek doğruluk oranları sunan bir tanı yöntemidir. Mide veya bağırsak yoluyla girilen bir endoskop cihazına eklenen ultrason probu sayesinde, pankreas gibi ulaşılması zor olan organların yüksek çözünürlükte görüntüleri alınır. Bu teknoloji, sadece görüntüleme sağlamakla kalmaz, aynı zamanda biyopsi alma ve tümöre doğrudan müdahale etme imkanı da sunar.
EUS’un bu yetenekleri, pankreas kanseri gibi yayılmaya eğilimli tümörlerin erken teşhis edilmesi ve tedaviye yönelik seçeneklerin değerlendirilmesi açısından çok önemlidir. Prof. Dr. Yaşar Çolak ve ekibi, bu yöntemi yeni bir tedavi yöntemiyle birleştirerek pankreas kanserine yönelik oldukça etkili bir çözüm geliştirmiştir.
View this post on Instagram
EUS ve Radyoaktif Fosfor-32 ile Yenilikçi Tedavi Yöntemi
Prof. Dr. Yaşar Çolak liderliğinde geliştirilen bu yeni tedavi yöntemi, pankreas kanseri olan ve cerrahi müdahale yapılamayan hastalar için umut vadeden bir çözüm sunmaktadır. Dr. Çolak’ın ekibi, İspanyol meslektaşları ve nükleer tıp uzmanlarının işbirliği ile gerçekleştirilen bu işlemde, radyoaktif fosfor-32 maddesi kullanılmıştır.
Tedavi sürecinde, EUS yöntemi ile mide veya bağırsak yolundan girilerek pankreas bölgesine ulaşılır. Tümörlü alan dikkatle belirlenir ve radyoaktif fosfor-32 içeren madde doğrudan tümörün merkezine yerleştirilir. Bu radyoaktif madde, çevresindeki kanser hücrelerini içten yok etmeye başlar. Bu süreç birkaç ay boyunca devam eder ve zamanla kanserli dokunun küçülmesini sağlar.
Radyoaktif fosfor-32’nin en büyük avantajı, doğrudan tümöre etki ederek çevredeki sağlıklı dokulara minimum zarar vermesidir. Bu sayede, cerrahi müdahale yapılması mümkün olmayan veya yüksek risk taşıyan hastalarda daha az invaziv bir tedavi süreci sunulur. Tedavi sonucunda, kanserli hücrelerin yok edilmesi hedeflenir ve hastaların yaşam kalitesi artırılır.
Tedavi Yönteminin Etkinliği ve Gelecekteki Potansiyeli
Bu yeni yöntem, özellikle tümörün damarlarla iç içe geçtiği durumlarda çok etkili bir çözüm sunmaktadır. Geleneksel cerrahi müdahaleler, bu tür durumlarda risk taşıdığından tercih edilmez; ancak radyoaktif fosfor-32 yöntemi, damarlara yakın tümörlerde dahi başarılı sonuçlar vermektedir. Bu yenilikçi tedavi yöntemi, dünyada oldukça yeni bir teknoloji olarak kabul edilmekte olup, Prof. Dr. Yaşar Çolak ve ekibi sayesinde Türkiye’de ilk kez uygulanmıştır.
Bu gelişme, ülkemizin gastroenteroloji ve onkoloji alanındaki yenilikçi tedavi seçenekleri arasına önemli bir katkı sağlamaktadır. Pankreas kanserinin tedavisinde bu yöntemin gelecekte daha fazla hastaya uygulanabileceği ve bu sayede hastaların yaşam süresi ve kalitesinde büyük iyileşmeler sağlanabileceği öngörülmektedir.
Tedavinin Uygulanma Süreci ve Hastalar İçin Sağladığı Avantajlar
Prof. Dr. Yaşar Çolak’ın gerçekleştirdiği bu tedavi süreci, hasta konforunu en üst düzeyde tutacak şekilde planlanmıştır. EUS yöntemi ile invaziv cerrahilere ihtiyaç duyulmadan pankreasa ulaşılır ve radyoaktif maddenin doğrudan tümör bölgesine yerleştirilmesi sağlanır. Bu işlem, genel anestezi altında yapılabilir ve işlem sonrası iyileşme süresi oldukça kısadır.
Bu yöntemin sunduğu avantajlar şunlardır:
- Minimal İnvaziv: Cerrahi müdahale olmadan, endoskopik bir yöntemle uygulanır, bu da hastaların iyileşme süresini kısaltır.
- Hedefe Yönelik Tedavi: Radyoaktif madde doğrudan tümöre uygulandığı için sağlıklı dokulara zarar verme olasılığı minimum düzeydedir.
- Yüksek Başarı Oranı: Özellikle damarlara yakın tümörlerde etkili sonuçlar veren bir yöntemdir.
- Yaşam Kalitesinde Artış: Ameliyatsız tedavi, daha az komplikasyon riski ve daha hızlı iyileşme süresi sunarak hastaların yaşam kalitesini artırır.
Pankreas Kanseri Tedavisinde Geleceğin Yolu
Pankreas kanseri gibi agresif bir kanser türünde, hastalar için yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi büyük önem taşır. Endoskopik ultrason ve radyoaktif fosfor-32 kullanarak yapılan bu yenilikçi tedavi, ülkemizde ilk kez uygulanmış olup, Prof. Dr. Yaşar Çolak ve ekibi sayesinde Türkiye’nin tıbbi başarılarına bir yenisini eklemiştir. Bu tedavi yöntemi, pankreas kanserine karşı savaşa yenilikçi bir yaklaşım getirirken, aynı zamanda hastaların tedavi sürecinde daha konforlu ve umut dolu bir deneyim yaşamalarına imkan tanır.